Kedi Psikolojisi

08-01-2020 14:53
Kedi Psikolojisi

Kedi Psikolojisi

Kediler, köpekler gibi sahipleriyle etkileşime girer. Ancak, iki ana evcil hayvan türünün insan ebeveynleri ile etkileşim şekli oldukça farklı olabilir. Köpekler gibi, farklı kedilerin kişilikleri farklı türleri kapsıyor ve bir kedi bir diğerinden oldukça farklı olabiliyor. Bir kediyi çılgın ve komik bulabilirken, başka biri utangaç ve çekingen görünebiliyor.

Bir kedinin zihninde neler olduğunu hiç merak ettiniz mi? Onları köpeklerden ve bizden farklı kılan nedir? Bir kediyi diğerinden farklı kılan nedir? Bu hikaye, kedilerin zihinlerinin içine girmeyi hedefliyor, böylece en sevdiğimiz evcil hayvanlarımızın zihinlerine daha samimi bir bakış sağlayabiliyoruz.

Kediler Son Derece Akıllı Canlılardır

Kediler ne kadar akıllı olabilir? Kedi psikolojisi hakkında bilgi sahibi olmanın ilk adımı, onların özel zeka türlerini anlamaktır. Kediler son derece zeki hayvanlardır ve beyindeki nöronların miktarı tam olarak mükemmel bir zeka göstergesi olmasa da , kedilerin beynindeki nöron sayısı köpeklerin beynindeki nöron sayısının neredeyse iki katıdır. Kediler ortalama 300 milyon nörona sahipken, bu oran köpekler için yaklaşık 160 milyon nöron civarındadır. Bilgi amacıyla; insanlar ortalama 86 milyar nöron olmak üzere 100 milyar civarında nörona sahiptir.

Fakat, kedi beyinleri, kortekslerinin çok büyük olmasından dolayı, diğer hayvan türlerinden daha yüksek bir nöron sayısına sahip olmalarından ziyade bu özellik ile insan beyni ile ortak bir benzerlik sahibidir. Korteks; beyinin tümünü dikkate aldığımızda, kafatasına sıkışmış gibi sıkı bir şekilde katlanmış doku olarak düşündüğümüz beynin dış kısmıdır. Eleştirel düşünme ve problem çözme süreçlerimizin çoğu burada gerçekleşir.

Modern Kedinin Evrimi…

Bu konu büyük oranda köpeklerin ve kedilerin nasıl geliştiği ile ilgilidir. Çoğu teori, köpeklerin on binlerce yıl daha önce evcilleştirildiğini kabul eder. DNA testleri, köpeklerin 20.000 ila 40.000 yıl arasında evcilleştirildiğine dair kanıtlar gösterirken, kedilerin 8.000 ila 12.000 yıl arasında evcilleştirildiği görülüyor. Hayvanların evcilleştirme ile benimseyeceği farklı roller, bugünkü davranışlarında büyük bir rol oynuyor. Köpekler, uzun zaman önce insanlar avcı-toplayıcı olduklarında evcilleştirildi ve kediler, biz insanlar daha yerleşik bir toplumsal hayata geçtikten sonra ve tarım kültürünü benimsediğimizde evcilleştirildi. Komşularımızla ticaret yapmanın yanı sıra daha fazla mahsul yetiştirerek, depolamaya başladıktan sonrakediler, çiftçilerin fareleri ve diğer zararlıları, mahsullerinden ve yiyecek stoklarından uzak tutmaları için vazgeçilmez bir evcil hayvan haline geldi.

Bu, kedilerin çiftliklerin tarlalarında dolaşmak ve günümüzdeki gibi ön ve arka bahçelerimizde yaptığı gibi avlanmak için evcilleştirildikleri, zamanlarının çoğunu yalnız geçirdiği ve tarlalara yöneldiği anlamına gelirken, köpekler her zaman insan meslektaşlarıyla birlikte avlandı. İlk evcil köpeklerin insan kabilelerini koruyan bekçi köpekleri olduğu düşünülüyor. İlk evcil kediler ise, yiyeceklerimizi temiz, kemirgenlerin ve diğer zararlıların istilasından, aşırmasından ve kirletmesinden uzak tutan eski haşere kontrol hizmetleriydi.

Kedi Çağrıları ve Diğer Seslendirmeler

Kediler, etrafımızda her dolaştığımızda taklit etmeyi sevdiğimiz ve taklit ettiğimiz, sonsuz sayıda "miyav” biçiminde yeterince çeşitli seslendirmelere sahiptir. Araştırmacılar neden birbirinden farklı bu kadar çok seslendirmenin alt kısmına ulaşmak zorunda kaldılar. Kediler, ister inanın ister inanmayın, hayatta istedikleri şeylerle ilgili gerekli yardımı almak için ve özellikle insanlarla iletişim kurmak için "miyav” ı geliştirdiler. Eğer bir grup kedinin etrafındaysanız, göze çarpan bir şekilde eksik olan bir şey, kedinin diğer kedilere "miyavlamaması” dır; çünkü bu sahte dil özellikle insan etkileşimi için gelişmiştir.

Aslında hem kedilerin hem de insanların anladığı bir aksan sistemi var ve dilin kendisi olmasa da, bu sistem biz insanlara çok çok yakın. Araştırmacılar, insanların farklı miyav türlerini analiz etmelerini ve algılanan aciliyetlerine göre derecelendirmelerini sağlayarak sistemi ortaya çıkardı. Sistem oldukça basittir: kedi acilen bir şeye ihtiyaç duyduğunda, miyavın ikinci kısmına ve alt kayıt seslerine daha fazla vurgu yaparak me-OOOOOWWWW'de "O” sesini vurgular. Daha az acil ve daha hoş olduğunda, daha çok bir karşılama gibi, ME-oooowww'da olduğu gibi "E” sesine vurgu yaparlar. Tıpkı insan dili gibi "kelime” ye vurgu, ruh halinin göstergesi olabilir.

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.