Tarihte Kediler

Geçmişi 9500 yıl öncesine dek uzanan kedi ve insan arasındaki ilişki günümüze dek ulaşmıştır. Neredeyse insanlığın ilk yıllarından beri kedilerle insanlararasında bir bağ olduğu bilinmekte. İşte tarihten kedilere dair birkaç önemli bilgi…

Çin’de Kediler

5300 yıllık kedi fosili bulunan Çin’de yüzyıllar boyunca kedinin önemi büyük olmuş, uğur ve şans getirdiğine inanılmıştır. M.Ö. 2465-2150 yıllarında, yani Çin’de 5 ve 6. Hanedan dönemlerinde kediler kutsal sayılmaya başlamıştır. Bunun en önemli nedeni ise büyük tarım arazilerine sahip olan Çin’de zararlı böceklerin ürünlere zarar vermesi kediler engellemiştir. Böcekleri yiyerek tarımın ve dolayısıyla bereketin artmasına neden olan kediler bu coğrafyada sevilen ve kutsal kabul edilen şeyler arasına girmeyi başarmışlardır.

Eski Mısır Ve Kedi Tanrı Bastet

Tarih sayfalarında kendisine önemli yer edinen Mısır Medeniyetinde kediler ayrıca önem taşımaktadır. Antik Dünya’nın en çok tarım alanına sahip coğrafyasının Mısır olduğu bilinmekte. Tarım ürünlerinin büyük bir kısmı ise tahıl grubundan olan Mısır, topladığı ürünlerini büyük tahıl ambarlarında muhafaza ediyordu. Depoların fareler ve böcekler tarafından saldırıya uğradığını söylemeye gerek yok sanıyorum. İste bu dönemde Mısırlıların yardımına kedi dostları koşuyor, fare ve böcekleri etkisiz hale getirerek tahıl ambarlarını koruyorlardı. Bir anlamda kediler sayesinde ürünlerinin bereketini gören Mısırlılar zamanla kedilere kutsal anlamlar yüklemeye başladılar. Yükledikleri bu ulvi anlam zaman içinde tapınmaya kadar vardı. Kedi Tanrıçası olarak bilinen Bastetiçin görkemli bir tapınak dahi yapan Mısırlılar bu tanrıçanın müzik, neşe ve dansın tanrıçası olarak biliyorlardı. Bu derece kutsallaştırılan kedilerin mumyalandıkları ve yer altı mezarlarına gömüldükleri görülmüştür. Dönemin rahipleri tarafından bir takım güçlere sahip olduğu öngörülen kedilerin öldürülmesi ya da zarar verilmesi idama kadar varacak cezalandırmalara neden olabiliyordu.

Hatta öyle ki Mısır ve Roma İmparatorluğu arasındaki dostluğun pek sıkı fıkı olduğu dönemlerde şehirde çok sayıda Romalı olduğu biliniyor. İşte bu Romalılardan birinin kazara bir kedinin ölümüne neden olması adeta diplomatik bir krize neden olmuştur.

Perslerin savaşlar sırasında ön saflara kedileri koyarak Mısırlıları etkisiz hale getirdiği de bilinen bir başka tarihsel olaydır.

Tarihte pek çok millet tarafından sevilen hatta kutsal kabul edilen kedi Japonlar için de önem taşımıştır. Kedi öldüren bir Japon yalnızca kendisi değil 7 kuşak boyunca lanetli sayılıyordu.

Orta Çağ Karanlığında Kediler

Kediler için en sıkıntılı zamanlar hiç kuşkusuz Ortaçağ denilebilir. Bu dönemde karanlık Ortaçağ’a giren Avrupalılar için kedi lanetlendiler. Kedilerin, cadıların cinleri olarak kabul edildiği bu dönemde hem cadılar hem de kediler ölümle cezalandırılıyordu. Ancak kedilerin zamanla ortadan kaybolmasıyla sokaklar farelere kaldı ve tarihte kara veba olarak bilinen salgın hastalıklar baş gösterdi. Tarihte farelerin en büyük düşmanı olarak görülen kediler bu nedenle tekrar eski tahtlarına geri dönmeye başladılar.

Bu karanlık günlerin sonunda Avrupa’ya doğan Rönesans güneşi ile birlikte kedileryine hakettikleri değeri görmeye başladılar. Pek çok açıdan son derece estetik olan kediler, Rönesans tabloların bir çoğunda baş rollerdeydi. Zerafet ve güzelliğin sembolü olan kediler ressamlar tarafından model olarak kullanıldılar.